•  
  •  

Yara İzi Düzeltilmesi

Yara İzlerinin Düzeltilmesi ( SKAR REVİZYONU)

Geçirilen ameliyatlara, kazalara bağlı olarak vucuta değişen oranlarda bir iz kalır. Bu izler bazı kişilerde beli belirsiz olurken bazı kişilerde bu izler kabarabilir, genişler ve fark edilebilir hale gelir. Özellikle yüz, kol, boyun gibi dışarıdan kolaylıkla görülebilen yara izleri daha dikkat çekicidir. Bu izlerle ilgili olarak sürekli sorulara muhatap olmak, ne olduğunu açıklamak zorunda kalmak, bu kişilerde sıkıntı yaratabilmektedir. Özellikle bu durum çocukluk ve gençlik yıllarının verdiği saflıkla, kollarda oluşturulan jilet izi diye tabir edilen izlerde daha belirgindir. Diğer taraftan bu izler kötü bir görünüme de yol açabilirler. Bu tablo kişilerde sıkıntıya, özgüven kaybına yol açabilir.

Yaralanma yada kesi şekli yara izi oluşmasında etkilidir. Düzgün kesiler daha iyi ve kabul edilir iz bırakırken, sürtünmeyle, ezilmeyle oluşan izler daha kötü, düzensiz ve kabarık olma eğilimindedir.

Yara izinin yaşla da ilişkisi vardır. Genellikle bebeklik dönemi ve çok ileri yaştaki insanlar da deri gerginliğinin azalmasına bağlı olarak yara izleri daha az kalırken, gelişme ve ergenlik döneminde izler daha kötü oluşur.

Aynı kişide vucudun farklı bölgelerinde meydana gelen yara izleri farklılık gösterebilir. Örneğin göz kapağı iz konusunda derinin ince olması nedeniyle son derece olumlu bir bölge iken sırt, göğüs ön duvarı, omuz gibi bölgeler daha çok iz kalmasına müsait bölgelerdir. Bunun nedeni bu bölgelerdeki kasların yapısına bağlı olarak gerginliğin daha çok olmasıdır. Derinin ince olduğu ve çok fazla gerilime maruz kalmayan bölgelerde iz genellikle daha iyi bir şekilde oluşur.

İzleri olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biri de iyileşmenin erken dönemlerinde güneşe maruz kalmaktır. Güneş ışınları izdeki bağ dokusunun artışına ve kötü nedbelere yol açar.

İzlerin kalitesinde genetik faktörlerinde rolü olduğuna inanılır. Ailevi nedenlerle kötü izlere meyilli olan kişilere ameliyat yapmaktan bazen kaçınmak gerekebilir. Aynı şekilde daha önce bir müdahale geçirmiş ve buna bağlı olarak kötü ize sahip birisinde yapılacak ameliyatlara dikkatle yaklaşılmalıdır. Bir diğer örnekte aşı izleridir. Eğer aşı izi çok kötü ise bu durumda hasta uyarılmalıdır.

İyi bir yara izini tanımlayacak olursak; ince, deri rengiyle aynı renkte, deriden kabarık olmayan, kaşıntısız, ağrısız bir izden söz edebiliriz. Bu iz aynı zamanda vücudun veya yüzün izlenebilen bölgelerinde ya da mevcut deri çizgilerine paralel olmak durumundadır. Kötü bir ize gelince; deriden kabarık, kırmızı, kaşıntılı, dikkati çeken, sert ve geniş izler söz konusudur. Genellikle izlerin tümünde erken dönemde bir kızarıklık ve zaman içinde renkte bir düzelme, sertlikte bir azalma oluşur. Ama aradan altı ay veya bir yıl geçtikten sonra hala kırmızı, dikkati çeken ve deriden yüksek kalın bir iz, üzerinde düzeltme yapılıp yapılamayacağı konusunda düşünülmesi gereken bir izdir.

Her ne olursa olsun hangi cerrahi yöntem kullanılırsa kullanılsın bir yara izinin tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Ancak izler daha iyi hale getirilebilir. Bazı vücut bölgelerinde saklanabilir ya da daha az dikkati çeker hale getirilebilir. Yara izlerinin kaybedilmesi için bir cerrahi girişim yapılacaksa bu duruma göre lokal anestezi veya genel anestezi ile gerçekleştirilebilir.

Yara izi revizyonu estetik plastik cerrahlar tarafından sıklıkla uygulanmaktadır. Tıp alanındaki tüm gelişmeler karşın yara izlerinin tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Ancak plastik cerrahi yara izlerinin görünüm ve yapısını değiştirebilir. Yara izlerini düzeltme cerrahisinde farklı pek çok yöntem vardır. Bu amaçla birçok yöntem tanımlanmıştır.

Yara izlerinin önlenmesi için neler yapılabilir ?

Cerrahi veya travma sonrası yara izinin önlenmesi ya da tedavisinde ilk adım erken tanı konması ve hemen tedaviye başlanmasıdır. Dokuya çok dikatlice nazik muamele edilmesi, estetik dikişlerin atılması, yara bakımı ve enfeksiyon önlenmesi yaralanmalarda temel yaklaşımdır. Güneşten korunma esastır. Kırmızı ve hafifçe kabarmış bir iz varsa buna immatur yani tam gelişmememiş hipertrofik skar adı verilir. Bunların gerileyip kaybolabileceğini veya ilerleyip hiperftrofik yara izine dönüşebileceğini tahmin etmek güçtür. Bu kızarıklık 1 aydan fazla devam ederse lineer hipertrofik skar yani yara izine dönme olasılığı yüksektir. Bu durumda Pulse dye laser uygulanması ve takiben diğer tedbirler önemlidir ve fayda sağlar. Bunlar silikon jel tabaka yada krem uygulaması, gerginliği azaltacak bant uygulaması, gerekirse yaraya steroid enjeksiyonu ve bası uygulaması gibi girişimlerdir. Bu nedenle ameliyat sonrası düzenli kontrollere gelmek ve doktorunuzla irtibatı kesmemek önemlidir.

Yara izlerinin tedavisi için neler yapılabilir ?

Erken dönemde yukarıda saydığımız silikon jel tabaka yada krem uygulaması, gerekirse yaraya steroid enjeksiyonu ve lokal bası uygulaması ilk tedavi yaklaşımıdır.

Geç dönemde ise yararlı olacağına inanılıyorsa, skar revizyonu yani yara izi düzeltilmesi denilen cerrahi işlemler yapılabilir. Bunlar skar dokusu yani nedbenin çıkarılarak yeniden dikilmesinden, yara izinin yönünün değiştirilmesi (z-plasti) ve genişliğinin giderilmesine (seri eksizyon), dermabrazyon ( zımparalama) ve gerekiyorsa deri nakli (greftleme) yapılmasına kadar farklı uygulamalardan oluşur. Buradaki amaç yara izinin küçültülmesi, daha az fark edilir hale getirilmesi, ya da jilet izinde olduğu gibi daha kolay izah edilebilir hale getirilmesidir. Skar revizyonu ameliyatları yani yara izi tedavisi, özel durumlar dışında, sıklıkla yara iyileşmesinin tamamlanmasından sonra yapılması gerekir. Bu süre yaralanmadan 3 ay ile 1 yıl arasında değişebilir. Yara izlerinin tedavisinde skar revizyonu ile beraber yağ enjeksiyonu, dolgularla çok iyi sonuçlar almak mümkündür. Yara izi düzeltilmesinde yağ enjeksiyonuda çok iyi sonuç verbilmektedir.

Yara izi cerrahi tedavisi sonrası nelere dikkat etmeliyim?

Ameliyattan sonra yara izi olan bölge özel pansumanla kapatılır ve bir süre ıslatılmaması istenir. Pansuman değişim sıklığı size bildirilecektir. Yara izi cerrahi tedavisi yani skar revizyon ameliyatı sonrası yeni ameliyat bölgesinin özel bantlarla desteklenmesi doku gerginliğinin azaltılması için gerekebilir. Bu ameliyatlar sıklıkla lokal anestezi altında yapılır ve ertesi gün işinize dönebilirsiniz. Dikişlerin alınması gerekiyorsa bunun kaçıncı günde olacağı size bildirilir. Ddikişlerin erken alınması yaranın açılmasına ve kötü ize yol açabilir.

Ameliyat sonrasında ilk iki gün ağrı ve gerginlik hissi normaldir. Üçüncü günden sonra bir rahatlama olması beklenir.

İşlem sonrası ilk 3-4 ay, yara izin en belirgin olacağı dönemdir. Bu dönemde doktorunuzun önerilerine uymak ve planlanan kontrollere gelmek ve yukarıda belirtiğim önleyici tedbirleri uygulamak önemlidir.

Prof.Dr.Muhitdin Eski